Torba Kanun Teklifi ve Getirdiği Değişiklikler (2025)
09 Aralık 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 7566 sayılı Torba Kanun Teklifi, vergi mevzuatında ve çeşitli diğer düzenlemelerde önemli değişiklikler getirmiştir. Bu kanun, vergi adaletini sağlamayı, kayıt dışılıkla mücadele etmeyi, bazı istisnaları kaldırmayı ve vergi dışındaki alanları kapsama almayı hedeflemektedir. Ancak, bu genel gerekçelerin birçok yönü eleştirilmekte ve belirsizliklerle dolu olduğu vurgulanmaktadır.
Torba Kanun ile yapılan en dikkat çekici değişikliklerden biri, gayrimenkul sermaye iradı kapsamında geçerli olan konut kirası istisnasının kaldırılmaması ancak konut edinme borçlarının faizlerinin kira gelirlerinden düşülememesi ile ilgili düzenlemenin yürürlüğe girmesidir. Bu durum, özellikle kiraya veren mükelleflerin maliyetlerini artıracak ve kira gelirlerinin matrahını olumsuz etkileyecektir.
Bir diğer önemli düzenleme, geçici vergi mükellefiyetinin kapsamını genişletmektedir. Artık mükelleflerin kazançları 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemlere ayrılarak hesaplanacak, bu da dördüncü geçici vergi döneminin yeniden sisteme dahil edilmesi anlamına geliyor. Ancak enflasyon düzeltmesi ile ilgili belirsizlik devam etmekte, bu durum mükelleflerin mali planlamasını zorlaştırmaktadır.
Yatırım fonlarına yönelik yeni düzenlemelerle, sürekli olarak portföyünün en az %51’inin Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden oluşan fonların tevkifat istisnasında değişiklikler yapılmıştır. Bu düzenleme, yalnızca nitelikli yatırımcılara yönelmiş olan fon katılma payları için geçerli olacaktır.
Ayrıca, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Harçlar Kanunu'nda yapılan değişiklikler, büyükşehirlerdeki yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, il özel idareleri gibi vergi muafiyeti sağlamaktadır. Tapu işlemlerinde yapılan harç artışı ve ceza oranlarının yükseltilmesi, emlak vergisi süreçlerine de etki edecektir.
Sonuç olarak, 2025 Torba Kanun Teklifi, vergi sisteminde önemli değişiklikler yapılmasını sağlarken, birçok mükellef için belirsizliğe yol açmıştır. Vergi mükelleflerinin dikkatle takip etmesi gereken bu düzenlemeler, Türkiye'nin mali yönetim algısını da etkileyecek niteliktedir.